Doğada hayranlıkla izlediğim ve takip ettiğim canlılardandır. Kimyager mi desek, mühendis mi desek, fabrika mı desek bu muhteşem canlıları ve yaptıklarını izlediğimizde hayran olmamak mümkün değil.
Küçücük bedenlerinin alt tarafında bulunan üç çift ağ organı vardır. Bu onların bir nevi fabrikasıdır. Sürekli ağ üretebilirler. Havayla temas ettiğinde sertleşen bu yapışkan ve sıvı iplik, aynı kalınlıktaki çelik telden, üç defa daha dayanıklı bir tür ipek teldir. Teli yaptık kolay diyelim. Ya o mühendislik, mimarlık harikası muhteşem ağlar... Sanat eserleri... Beslenmek için hazırlanan tuzak da olsa hayranlıkla izleniyor.
Ağlar genel olarak akşam ya da gece saatlerinde hazırlanmaktadır. Gündüz avını bekleyen ve avlanan örümcekler, gün içinde ağlarında oluşan hasarları, akşam saatlerinde süratle tamir ederler. Yeni ağlar örerler. Bir örümcek bir saat içinde ağını örebilir.
Bütün örümceklerde ağ fabrikası vardır. Ancak hepsi ağ örerek tuzak kurmazlar. Bazıları yaprakları yapıştırmakta... Aşağıda görüldüğü gibi bir çadır oluşturmuş. İçine girip gizleniyor. Çiçeğe konan sinek ve arıları avlıyor.
Ağları, yuvalarının içini döşemek, açtıkları çukurun etrafını kapatmak gibi çeşitli işlerde de kullanırlar. Ayrıca bütün örümcekler ağlarının telleriyle yumurtalarının etrafını sararak koza yaparlar.
Örümcekleri ikiye ayırabiliriz. Birincisi ağ yaprak bir noktada bekleyen örümcekler... Ağlarına takılan böceklerle beslenirler. Ben onlara BALIKÇI diyorum. Ağa takılanı yakalarlar.
Diğer grup ise AVCI örümcekler. Ağ kurmayan avcı örümcekler arkalarında ağdan bir iz bırakarak yürürler. Rüzgarda sürüklenmekten korunurlar. Erkek örümcekler de ağları takip ederek dişilere ulaşırlar.
Düşme esnasında, bir yere takılı ağ telini yere varıncaya kadar uzatabilir. Genç örümcekler bir yere bağladıkları ağ telleri sayesinde, kendilerini rüzgara bırakarak uzun mesafelere uçabiliyorlar.
Yerlerinden havalan örümcekler karada 5 km, denizde yüzlerce km öteye savruldukları ifade edilmektedir.
Ağlar genel olarak yere diktir. Amaç, uçan sinek, böcek, arı ve kelebek gibi canlıları yakalamaktır. Her örümcek türünün kendine has bir ağ örme sitili olsa da, ağlarda geometrik incelikler vardır. Onlar ağların mukavemetini arttırır. Her biri bir sanat eseri gibidir.
Ağ ören örümceklerde ikaz iplikçiği vardır. Bir sinek ağa çarpsa hemen yapışır. Kurtulmak için çırpındıkça daha da yapışır. İkaz iplikçiğinin bir ucu ağda, bir ucu kendinde bağlıdır. İkaz iplikçiği ile avının yakalandığını anlayan örümcek süratle gelir avını zehirler. Bu zehir avını anında felç eder. Avın kaçması imkansız olur. Av paketlenmeye hazırdır.
Sevgilerimle.
Her Şey Gönlünüzce Olsun.
1kosedereli
Çok güzel bir paylaşım olmuş. Yaradan ne mükemmel canlılar yaratmış.
YanıtlaSilTeşekkürler Bingül Hanım. Her Şey Gönlünüzce Olsun
YanıtlaSil