Yazarın TRT’de yayınlanan “Küçük
Şeyler” programını severek izleyen biri olarak şimdiye kadar kitaplarını neden
okumadığıma şaşıyorum. Küçük Şeyler adındaki ilk kitabını sanırım okumuştum
fakat kitapla ilgili çok fazla şey hatırladığım söylenemez. Bu yazımda sizlerle
paylaşacağım; “Varolmak Gelişmek Uzlaşmak” adlı kitabını severek okudum. Bu
kitabından sonra diğer kitaplarını da okumaya karar verdim.
Varolmak Gelişmek Uzlaşmak – Üstün Dökmen |
Üstün Dökmen’in “Varolmak
Gelişmek Uzlaşmak” adlı kitabından bahsetmeye kitabın konusu ve kapsamından
bahsederek başlayalım. Kitabın konusu insanın yarına kalma isteğidir. Bu
isteğin gerçekleşmesi için insanın ihtiyacı olan varolmak, gelişmek ve uzlaşmak
konuları kitapta anlatılmaktadır.
Varolmak bölümünden önce kitapta
yazar gözlem ve görüşlerini paylaştığı bir bölüme yer vermiş. Bu bölümde
yazarın paylaştığı bir sözü ben de sizlerle paylaşmak istiyorum. “Bugünümüzü
çalan iki hırsız var; geçmişe ilişkin pişmanlıklarımız ve geleceğe ilişkin
kaygılarımız. Bu iki hırsız bugünümüzü alıp götürür.” Yazar bu bölümde
“yaşanılan anı fark etmek” kavramından bahsetmiştir. Yazarın kitabın diğer
bölümlerinde de üzerinde duracağı “yaşamda üst satıra çıkmak” kavramı bu
bölümde güzel örneklerle açıklanmış.
Varolmak bölümünde varoluşçuluk
ve varoluşun basamakları açıklanmış. Bu kavramları duydukça kitabın ağır,
okuması zor bir kitap olduğunu düşünebilirsiniz. Kesinlikle değil çok güzel bir
anlatımla, güzel örneklerle yazılmış akıcı bir kitap.
Yazarın bu bölümde paylaştığı
varoluşçu felsefenin temel ilkelerini yansıttığını söylediği Hayyam’ın
şiirlerini ben de sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Geçmiş gitmiş gün üstüne ne
söylesen boş
Bırak dünü, hoş et gönlünü, bak
bugün ne hoş.”
“Ölmemek elimizde değil ki bizim
İyi yaşamamak beni tek korkutan.”
Varolmak bölümüne kitapta oldukça
geniş yer verilmiş, ben bu bölümü okurken altını çizdiğim öyle güzel cümleler
var ki hepsini sizinle paylaşmam mümkün değil. Bu bölümden bir cümleyi daha
sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Yaşamaya kıyamayıp geleceğe
attığımız yaşantılarımız, gün gelir yaşanmadan geçmişte kalır.”
Daha önce okuduğum fakat Üstün
Dökmen’e ait olduğunu bu kitapta öğrendiğim bu şiiri de sizlerle paylaşarak bu
bölüme son vereceğim.
“Yola çıkınca her sabah,
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara,
Taşlara, kuşlara,
Atlara, otlara
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün yanında:
Bu dünyada sen de varsın!
Üleştir dostluğunu varlığınla,
Bir kısmı seni de sarsın.”
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün yanında:
Bu dünyada sen de varsın!
Üleştir dostluğunu varlığınla,
Bir kısmı seni de sarsın.”
Yarına kalma için üç şey
gerekliydi. Bunlardan birincisi varolmaktı, ikincisi ise gelişmek. Kitabın bu
bölümde bu kavram açıklanmaktadır. Bu bölümdeki şu cümleyi sizlerle paylaşmak
istiyorum; “değişmeyen bir şey var, bu da değişmenin/gelişmenin sürekli ve
insanın da bu değişime ayak uydurmak zorunda olmasıdır.” Sürekli değişimin
olduğu yerde gelişmek çok önemli.
“İnsanın kendi içindeki ve
çevresi ile kendi arasındaki sorunları, çatışmaları, kendisinin ve ilgili diğer
kişilerin/şeylerin çıkarlarını gözeterek çözmesi” olarak tanımlanan uzlaşma
kavramı bu bölümde açıklanmıştır. Yarına kalmak için gerekli üçüncü şey
uzlaşmadır.
Kitabın sonunda altını çizdiğim
şu cümleyi de sizlerle paylaşarak yazıma son veriyorum; “varolan, gelişen,
uzlaşan, kendisi de dahil olmak üzere evreni kucaklayan, çevresiyle uyumlaşan
insanın yarına kalma ihtimali artar.”
Üstün Dökmen’in bu kitabını çok
severek okudum. Diğer kitaplarını da okuyup sizlerle paylaşmak ümidiyle.
Çok güzel bir yazı. Bu kitabı ben de kaçamak kaçamak bazı sayfalarından okuyarak göz attım. Çok güzel bir kitap. Ben de bu kitabı okuyacağım.
YanıtlaSil