Blogum Biraz Yazalım’da yayınlamaya başladığım Seyfettin Efendi Günleri yazı dizisi için söyleşi teklifimi kabul ettiğinizden dolayı çok teşekkür ederim Devrim bey. Uzun zamandır düşündüğüm bir dosyaydı, sizinle bu söyleşiyi gerçekleştirmek de benim için ayrıca bir gurur kaynağı oldu. Sizi ve zehir hafiyeniz Seyfettin Efendi ve Esrardaşları’nı insanlara tanıtmak, bilgiler vermek çok güzel ve mutluluk verici.
Evvelden beri çizgi roman yapmak isteyen, en sonunda yapmaya başladığında da bu kadar beğenilmesine şaşıran, bu yüzden her yeni yaptığı çizgi romanda bir adım daha ileriye gitmeye çalışan biri.
- Çok güzel bir tanım oldu bence. :) Çizgi roman okumaya ilk başlama anınız mutlaka vardır bunu da duymak isteriz ancak benim asıl merak ettiğim, kendinize çizgi roman çizmeliyim diye ilk ne zaman ve nasıl sordunuz? Çizme serüveniniz nasıl başladı? Özellikle hatırladığınız belirli bir olay var mı sizi çizmeye karşı tetikleyen?
Okumaya başlamadan Red Kit okumaya çalışarak oldu. Hemen o zamanlarda da Red Kit çizmeye çalışmışlığım vardır. Geçen yıllar içerisinde farklı zamanlarda çizgi roman yapma isteğim ve girişimlerim oldu tabii ama hiç birinde yayınlatabilecek bir mecra bulamadım. 2010 yılında “Seyfettin Efendi” hikayesinin internet üzerinde yayınlanmaya başlaması da bu sebeple gelişti.
- Çizgi Romanlarınızı takip edenler biliyor ancak etmeyenler için kısaca Seyfettin Efendi’nin nasıl bir karakter olduğundan bahseder misiniz? Size göre Seyfettin Efendi’nin en büyük farklılığı nedir? Ne zaman böyle bir karakter oluşturmalıyım dediniz?
Bizdeki çizgi roman kahramanları genelde yiğit, mert, vurduğunu deviren babayiğit karakterlerdir. Yeni bir çizgi roman kahramanının bu çemberin dışında olması gerektiğini düşündüm. Zaten akılcı ve zeki bir karakter yarattığım için bir de fiziksel olarak üstün olsa tam bir Mary Sue örneği yaratmış olacaktım. Seyfettin Efendi’yi diğer zeki hafiyelerden ayıran en büyük özelliği dirayeti ve inatçılığıdır bana sorarsanız.
- Bir söyleşinizde Seyfettin Efendi’nin 1884 Gönen doğumlu olduğunu ve çıkış noktasının Ömer Seyfettin olduğundan bahsetmiştiniz. Bu durum, Balıkesir’de yaşadığımdan olsa gerek benim dikkatimi çekmişti. Yeditepe Canavarı’nda Seyfettin Efendi’nin 1920 yılına denk gelen kendi tertiplediği cenaze töreni de Ömer Seyfettin’in ölüm tarihine bir gönderme sanırım. Seyfettin Efendi tip olarak da Ömer Seyfettin’e benziyor. Karakterin çıkış noktası için neden Ömer Seyfettin’i seçtiniz?
Aslında bizde Hafiyelik gibi bir mefhum olmadığından böyle bir hikayede karakteri polis yapmak gerekiyordu. Tabii emir-komuta zincirini sevmeyen, analitik zekaya sahip birinin böyle bir sistemde yer alması çok iğreti olacaktı. Hikayelerimizde biliyorsunuz tarihi kişiliklere zaten yer veriyoruz, ana karakteri de tarihi bir kişilik yapsak nasıl olur diye düşünmeye başladım. Notlarına güvenilmeyen bir yazar portresi hikayelerini de çok beğendiğim (yer yer aşırı şiddet içeren) Ömer Seyfettin’e yapacağımız bir göndermeye dönüştü.
- Seyfettin Efendi İfşa-yi Sırr’da ekibiyle birlikte çalışıyor. Bu ekibin henüz geçmişiyle ilgili çok merak ettiğimiz bilgilere ve hikayelere sahip değiliz ancak bize kısaca ekipten bahseder misiniz? Bu karakterleri oluştururken etkilendiğiniz isimler var mı? Mesela Mühendis Münevver benim en çok merak ettiğim karakter. :) Böyle bir şey varsa duymak isteriz.
Aslında her karakterin o zamanlara ait hem dışarıda hem bizde örnekleri var. Önemli olan nokta bizde o dönemde üniversitede okuyan, meslek sahibi olan ilk kadınların olması. Avukat, doktor, mühendis ve bir çok başka mesleğe başlayan ilk kadınlarla dolu o zamanlar. Münevver’de onlardan biri.
- Gerek Olağanüstü Hikayeleri gerekse Esrarengiz Hikayeler’de pek çok sürpriz detay ve gönderme, çizimlere ve yazılara gizlenmiş durumda. Bir çizgi roman okuru olarak bu durum beni çok heyecanlandırıyor ve eserinizi daha detaylı inceleyerek okumaya sevk ediyor. Zaten sizinde bu konularda yazılarınız var internette. Bu şekilde sürprizlerle yazmaya ve çizmeye devam edecek misiniz? Bu konuda ileride ne gibi farklılıklar, gelişmeler bizi bekliyor olacak? Belki okurlarınız arasında bir detay bulma etkinliği neden olmasın? :)
Tabii bu tip ayrıntı ve göndermeler Seyfettin Efendi dünyasının olmazsa olmazı. Detay bulma etkinliği olabilir tabii ama okuyucularımız oldukça dikkatli, gözlerinden bir şey kaçırmak oldukça zor olacaktır. Bahsi geçmişken ara ara yazdığım kitapta geçen detayların bağlantısını da vereyim:
- Kişisel fikrim Esrarengiz Hikayeler’deki farklı yazarların kaleminden çıkan kısa maceralar Seyfettin Efendi evreninin gelişmesi açısından çok yararlı bir durum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Buradaki kısa maceraların yarattığı konuları ve kişileri kullanarak uzun hikayeler yazmayı düşünüyor musunuz?
Uzun hikayerin tasarladığım belirli bir gidişatı var. Kısa maceralardan çıkan ilginç karakterler yer bulabilir bu hikayelerde kendilerine ama kendilerine ait uzun hikayeler yazmak başlı başına ayrı bir seriye başlamayı gerektirir. Tabii öyle bir yükün altından tek başıma kalkamam ama zaman ne gösterir bilinmez.
- Seyfettin Efendi ve Esrardaşları hakkında pek çok soru var kafamızda. Bu sorular için ne zaman cevaplar bulacağız? Tanışmaları, karakterlerin bu güne kadar yayınlanan ciltlerdeki diyaloglarından elde ettiğimiz bilgilerin daha detaylı hallerini, geçmişlerini ne zaman detaylı okuyacağız? Biz okurlarınıza bu konuda kafanızdaki düşünceleri kısaca anlatır mısınız?
Geçmişleri ile ilgili yaşadıklarını kısa maceralar içeren “Esrarengiz Hikayeler” serisinde işlemeyi düşünüyorum. Yeni kitapta Münevver ve Esat’la ilgili iki ayrı hikaye olacak. Seyfettin’in geçmişiyle ilgili detaylı bir bölümü ise Olağanüstü Maceralar’ın 5. kitabında işlemeyi düşünüyorum.
- Yılda iki sayı Seyfettin Efendi çıkarma hedefinizin olduğunu biliyorum. Bunun haricinde bizi bekleyen farklı projeleriniz var mı?
Şu an için Seyfettin Efendi haricinde projem yok. Ama Seyfettin Efendi ile ilgili çizgi roman harici projeler üzerinde de çalıştığımı söyleyebilirim.
- Seyfettin Efendi’yle ilgili en büyük ve belki şu an için size zor gözüken hayaliniz nedir?
Hemen akla film, dizi projesi vesaire gelse de aslında çizgi roman yapmaktan memnunum. Çok büyük beklentilerim yok zaten ufak ufak adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz.
- Biraz da sizinle alakalı sorulara geçmek istiyorum. Biraz klasik bir soru olacak ama en sevdiğiniz çizgi roman kahramanı kimdir? Neden?
Tek bir kahraman söylemek zorundaysam Ken Parker. Çok fazla uzatmayıp sınırlı sayıda macerası olması en önemli etken. Tabii İvo Milazzo’nun çizimleri ve Giancarlo Berardi’nin yazımının da etkisi büyük.
- Hobileriniz nelerdir? Zaman ayırabiliyor musunuz?
Çizgi roman haricinde arkadaşlarla oturup frp oynarız. Kitap çıktığı dönemler pek zaman ayıramıyorum.
- Çizgi romanlara mesafeli duran veya daha önce hiç tanışmamış kişilere, çizgi romanlara en azında bir şans vermeleri konusunda nasıl tavsiyeleriniz olabilir?
Çizgi roman okumak çocukluktan kalma bir alışkanlık, sonradan okumaya başlayan olur mu bilemiyorum ama kişiye göre çizgi roman tavsiye etmek gerekir diye düşünüyorum. O kadar çok çeşit var ki herkese uygun bir çizgi roman (hatta serisi) mevcuttur mutlaka.
- Çok fazla zamanınızı almak istemiyorum. Bu güzel söyleşiyi gerçekleştirdiğimiz için size teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Ben teşekkür ederim. Seyfettin Efendi’yi incelemek isteyenler seyfettinefendi.com sitesinden kitapların ücretsiz kısımlarını okuyabilirler.
Yazı Dizisinin Diğer Yazıları:
Seyfettin Efendi Günleri: Olağanüstü Maceraları 1 - Yeditepe Canavarı
Seyfettin Efendi Günleri: Esrarengiz Hikayeleri 1
Seyfettin Efendi Günleri: Olağanüstü Maceraları 2 - Hayırsız Ada
Yazı Dizisinin Diğer Yazıları:
Seyfettin Efendi Günleri: Olağanüstü Maceraları 1 - Yeditepe Canavarı
Seyfettin Efendi Günleri: Esrarengiz Hikayeleri 1
Seyfettin Efendi Günleri: Olağanüstü Maceraları 2 - Hayırsız Ada
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder