Ahmet Nacar ve Ahmet Şerif İzgören’in birlikte yazdıkları kitap, yine birlikte yazdıkları “Sarı Siyah” adlı kitabın devamı niteliğinde. Babalarının tayinleri çıkması ile Bursa’ya taşınan ailelerinin yaşadıklarını, çocukların yeni hayata alışmasını, anılarını ve haylazlıklarını iki can dostun kaleminden okuyacaksınız.
Yaşı sokakta oynamayı yakalamış bir nesilseniz anılar size tanıdık gelebilir. Komşunun bahçesinden meyve aşırmak, kurban bayramı ve kurbanlık ile yaşanan maceralar, okulda yaşanan komik anılar sizlere de tanıdık gelecektir. Anlatılanlar bu kadar tanıdıksa, bizim de yaşadığımız bildiğimiz şeylerse kitap neden güzel peki. Yazarların üslubu, espri anlayışı, yazım tarzı o kadar güzel ki. İşte bu yüzden okumaya değer bir kitap. Sokakta oynama şansını yakalayan biri olarak bu kitaptakilere benzer pek çok macera ve anıya sahibim fakat böyle güzel bir şekilde anlatacak kabiliyete sahip olmadığım için anılar hafızalarda yaşamaya devam ediyor.
Kitapla ilgili küçük bir eleştiri yapacak olursam bahçelere girip meyve aşırdıkları ile ilgili pek çok anıya yer verilmiş, biraz tekrar gibi olmuş. Yazarların birlikte pek çok farklı anıya sahip olduklarına eminim keşke benzer olaylar çok tekrarlanmasaydı.
Eleştirimden sonra kitabın çok güzel olduğunu bir kez daha belirtmeli ve üslubun, espri anlayışının çok kaliteli ve eğlenceli olduğunu söylemeliyim. Kitaptaki pek çok bölümü okurken kendi kendime güldüğümü söyleyebilirim.
Ahmet Şerif İzgören kitaplarını seven biri olarak ilk kez Ahmet Nacar ile de tanışmış oldum. Ben bu iki can dostun birlikte yazdıkları kitabı severek bir çırpıda okudum. Sizlerin de fikirlerinizi merak ediyorum, paylaşırsanız sevinirim. Her şey gönlünüzce olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder