19 Mart 2013 Salı

İnternet Bizi Aptal Mı Yapıyor?


Nicholas CARR tarafından yazılan “Yüzeysellik: İnternet Bizi Aptal Mı Yapıyor?” adlı kitap içindeki pek çok görüşe katılsam da severek okuduğum bir kitap olmadı.

İnternet Bizi Aptal Mı Yapıyor? - Nicholas Carr

İnternetin bize sunduğu fırsatlarla bizim işimizi kolaylaştırıyor olmasının yanında bizi kendine bağımlı hale getirdiği görüşüne katılmamak elde değil. Kitap okuma alışkanlığını körelttiği, okuduğumuz yazıya dikkatimizi vermede güçlük çekmemize sebep olduğu da bir gerçek.

Yazarın bulunduğu şu durum da çoğu kişiye tanıdık gelebilir; “Delete tuşu, kaydırma çubuğu, kes yapıştır fonksiyonları, geri al tuşu olmaksızın kendimi kaybolmuş hissetmeye başladım.” Neredeyse gerçek hayatta da bu özelliklerin olduğunu, sevmediğimiz kişiyi delete tuşu ile silebileceğimizi ve yaptığımız hatayı geri al tuşu ile geri alabileceğimizi düşünür olduk.

Yazar görüşlerini açıklarken pek çok bilimsel çalışmadan bahsediyor. Bilimsel çalışmalardan çok detaylı bahsetmesi benim açımdan kitabı okuması zor bir hale soktu. Biraz zorlanarak ve sıkılarak okuduğum kitabı yarım bırakmayı bile düşündüm. Kitabın içeriğinden biraz daha bahsetmeye devam etmeliyim diye düşünüyorum.

Beynin yapısı, işleyişi hakkında bilimsel çalışmalara, görüşlere kitapta yer verilmiş. İnternet kullanımının beynin işleme yöntemini değiştiriyor olabileceği görüşü paylaşılmış. Akıllı teknoloji diye adlandırılan teknolojik gelişmelerin de beynin işleyişi üzerinde etkisi olduğu belirtilmiş. Yazı, matbaa ve bilgisayar kavramlarından bahsedilerek, ekran dünyasının kitap dünyasından farklı olduğu vurgulanmış. Bilgisayar ile beynimizdeki yolların yapılandığı görüşü paylaşılmıştır.

Yazarın “internet kullanımındaki artışla birlikte azalmaya başlayan zaman, basılı yayınları okumaya ayırdığımız zamandır.” görüşüne kesinlikle katılıyorum. İnternet alışkanlığı artıkça okuma alışkanlığı azaldı. Basılı yayınlara hatta internetteki yazılara göz gezdirir olduk.

Yazarın kütüphaneler ile ilgili görüşlerine de üzülerek katılıyorum. Kütüphanelerde basılı yayınların yerini internet bağlantılı bilgisayarlar aldı. Kitaptaki “Modern kütüphaneye egemen olan ses, sayfa çevirme sesi değil, klavye tuşlarının sesidir.” cümlesine şu cümleleri de ben ilave etmek istiyorum. Biz 90 yıllarının çocukları ödev araştırmak için kütüphaneye gider, basılı yayınları kullanırdık. Yeni nesil evlerinde ya da internet kafelerde interneti kullanarak araştırma yapıyor. Fakat bulduğu dökümanı okumayıp, göz gezdirdikleri için bulduğunun tam olarak ne olduğunu anlamadan ödev yapıyor. Kitapta altını çizdiğim şu cümleleri de sizlerle paylaşmak istiyorum; “Kitapların bize sunduğu etiği reddettik. Gönlümüzü, oradan oraya atlayan hokkabaza kaptırdık.”

Kitapla ilgili dikkatimi çeken noktaları sizlerle paylaştım. Okuması çok kolay bir kitap değil. Yazarın paylaştığı görüşlerin bir kısmına da katılmamak elde değil. Bilimsel araştırma okumaktan sıkılmayanlar tercih edebilir. Yorum yazarak sizlerde kitap hakkında görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz. Her şey gönlünüzce olsun…  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder