26 Ekim 2013 Cumartesi

Yürüyen Ölüler 3 - Demir Parmaklıklar Ardında

"Yürüyen Ölüler 3 - Demir Parmaklıklar Ardında" serinin 3. cildi. Heyecan bu ciltle birlikte biraz daha artıyor. Bu üçüncü cilt, orjinal sayıların 13-18. sayılarının bir araya getirilmiş halini içeriyor. Daha önce bilmeyenler için Yürüyen ölüler serisi orjinalinde her altı sayıda bir, 6 sayının bir araya getirilmesi şekilde cilt olarak da piyasaya sunuluyor. Ülkemizde bu seriyi yayınlayan Marmara Çizgi Yayınevi bu 6 sayılık ciltleri güzel dilimiz Türkçeye çeviriyor.

Bu kısa bilgiyi yineledikten sonra, serinin daha önce yazdığım birinci cilt olan "Günler Sonra" ve ikinci cilt olan "Miller Sonra" incelemelerime bakabileceğinizi belirtip, asıl konumuza dönüyoruz.


Tabi ciltler ilerledikçe okuma zevkini baltalamadan inceleme yapmak oldukça zor. Ancak ben incelediğim kitap ve çizgi romanlardan seri halinde olanları çok dikkatli yazmaya çalışıyorum. Hatta kısa tutup oldukça yüzeysel anlatıyorum. "Yürüyen Ölüler 3 - Demir Parmaklıklar Ardında" cildini de bu şekilde yapacağım.

Önceki ciltlerde Rick Grimes önderliğindeki grubumuzun başına pek çok kötü olay geldi. Bu olaylardan sonra bir miktar nefes alabileceklerini düşündüren bir mekan ile karşılaşmaları her zamanki gibi umutlanmalarına sebep oluyor. Çünkü ekibimiz nereden ve nasıl ortaya çıktığını hala bilmedikleri bu zombi salgınına rağmen normal hayatlarındaki gibi yaşabilecekleri bir hayatın özlemini çekiyorlar ve bu kez, bir önceki yaşadıkları tecrübeden dolayı daha temkinli davranarak hareket ediyorlar. Uzaktan oldukça davetkar gözüken bir hapishaneye yerleşerek hayatlarını düzene oturmak istiyorlar.

Bir miktar zombi temizliği ve hapishane keşfinden sonra, bir sürpriz ile karşılaşıp, biten yiyecek stoklarının artık onlar için bir problem olmaktan çıkmasıyla rahatlıyorlar. Burada başka olaylar da oluyor. Hem de ne olaylar... :) Ancak bunlardan bahsetmeyeceğim. Gruba katılan yeni kişiler, ayrılanlar elbette var. Yalnız şunu eklemeden geçemeyeceğim. Bu bölümde diğer iki cilde göre daha fazla kan ve ölüm var. Bunların içinden bazıları var ki, insanın içini parçalıyor. Gerçekten kendinizi hikayeye kaptırıyorsunuz.

Bu cildin sonu, başındaki gibi bir iyimser hava ile kesinlikle bitmiyor. Aksine grubumuz sanki bana yine yollara düşecekmiş gibi gelen bir şekilde bitiyor. Marmara Çizgi Yayınevi bu seride gerçekten alkışı hak ediyor. Kendilerine bir kez daha bu seriyi güzel dilimize çevirdikleri için teşekkür ediyorum. Kesinlikle şans verilmesi ve okunması gereken bir seri. Oldukça yüzeysel anlatmaya çalıştım. Bundan sonraki "Yürüyen Ölüler" yazılarımı daha da kısa tutmaya çalışacağım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Düşüncelerinizi yorum olarak paylaşırsanız mutlu olurum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder