9 Temmuz 2014 Çarşamba

Nick Raider -New York'ta Bir Ranger

Bugün inceleme için seçtiğim çizgi romanımız “Nick Raider - New York’ta Bir Ranger” isimli macera. Hemen belirtmek istiyorum. Son günlerde yazı anlamında çok üretken olamıyorum ancak diğer kategorilerimizde de bazı güzel yazıların hazırlığı içerisindeyim. Ayrıca çizgi roman kategorisinde uzun zamandır planladığım bir etkinliği bu ay içinde duyurusunu yapıp gerçekleştirmek istiyorum. Bakalım başarabilecek miyim? :) Bu haberleri verdikten sonra çizgi romanın, okuduğum sayısıyla ilgili görüşlerime geçmeden önce geleyim Nick Raider kimdir? Nasıl bir çizgi romandır? sorularını cevaplamaya. 

nick raider new york'ta bir ranger

Nick Raider çizgi romanı, New York’ta yaşayan bir polisin başından geçen olayları yani dedektiflik hikayelerini, cinayetleri, New York’un suç dünyasında yaşananları konu alıyor. Kendisi İtalyan yayınevi Bonelli tarafından çıkartılmış bir Fumetti, yani bir İtalyan çizgi romanı. Nick Raider orjinal dilinde 2005 yılına kadar 200 sayı olarak çıkartılmış ve son bulmuş bir çizgi roman. Ülkemizde ise geçmiş yıllarda “Bay Fırtına” adı ile 15 sayısı yayınlanmış ancak sonradan devamı gelmemiş. Bugünkü yazımın konusu olan “Nick Raider - New York’ta Bir Ranger” ise Presstij Kitap tarafından güzel dilimize kazandırılmış ve bu serinin (orjinalinin) 25.sayısından devam eden sayısı. Hemen belirteyim. Her macerada farklı bir konu işleniyor. Bu çizgi roman hakkında önemli olduğunu düşündüğüm bilgilendirmeleri yaptıktan sonra hemen “New York’ta Bir Ranger” macerasının konusuyla devam ediyorum. 

Çizgi romanımız, uzun yıllar devam eden bir vahşi batı televizyon dizi olan “Teneke Yıldız”’ın son bölümüne şahit olduğumuz sahnelerle açılıyor. Pek çok insanın izlediği bu dizinin bitmesinden dizinin baş aktörleri rahatsız olmasına rağmen, yapımcının aldığı kararla bitirilmesine pek fazla ses çıkaramıyorlar. Teneke Yıldız’ın bitişinden sonra düzenlenen bir televizyon programına katılarak duygularını anlatıyorlar ve tabiri caizse çekip gidiyorlar. Daha sonra olan olaylar üzerine konuştukları bir restoranda bir anda meydana gelen bir soygunun ortasında kendilerini buluyorlar. Baş aktörlerden Carter bu soygun sırasında aldığı kurşun ile öldürülünce, bu olayın basit bir soygunda kaza kurşunu olayı olup olmadığını aydınlatmak ise Nick Raider’a düşüyor. Kısaca özet olarak konu bu yönde ilerliyor ve olayların altında bir cinayet yatabileceği şüphesi yoğunluk kazanıyor. Nick Raider, takım arkadaşlarıyla birlikte olayı aydınlatmak için çalışa dursun, bir başka kişi onlardan 1 adım önde gidiyor. İşler bu noktada biraz karışıklaşıyor ve Nick yeteneklerini konuşturuyor. 

Ben ilk kez okuduğum Nick Raider’ın “New York’ta Bir Ranger” isimli macerasını sevdiğimi söyleyebilirim. Her ne kadar bazı yerler yüzeysel geçilmiş olsa da yine de akışı bozan bir durum olmuyor. Maceranın sonu kolaylıkla tahmin edilebiliyor ama olayların çözülme ve sonuca varma kısımları güzeldi gerçekten. 

Nick Raider, ülkemizde yeniden başladığı serüveninde umarım başarılı ve sürekli olur. Bu seriyi takip edeceğimi belirtip yazımı burada sonlandırmak istiyorum. Sizler de eklemek istediğiniz bir şey varsa yazıma yorum yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder