Nisan ayının başında minyatür Maket/Modelcilik konusunda yayın yapan Sayın Özden Ceyhan'ın "Küçük Şeyler - Minyatür, Hobi" isimli blogunu sizlere tanıtmış ve nasıl harika işler çıkardığından bahsetmiştik. Bugün ise sizlere Sayın Özden Ceyhan ile yaptığımız çok güzel bir röportajı paylaşacağız. Bu çalışmayı gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz. Sözü fazla uzatmadan sizi bu güzel röportajımızı okumaya davet ediyorum...
- Merhaba, blogumuzun röportaj teklifini kabul ettiğiniz için teşekkürler. Blogunuz küçük şeyler ile ilgili yakın zamanda blogumuzda bir tanıtım yayınlamıştık. Bugün de sizle röportaj yaparak okuyucularımızı, Sizin gibi değerli bir minyatür maket ustası ile tanıştırmak istedik. Hemen sorularımıza geçmek istiyorum. İlk olarak bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle bende sizlere çok teşekkür ediyorum. Böyle bir vesile ile sizin sayenizde daha çok okuyucuya ulaşmış olacağım.
1958 Amasya, Gümüşhacıköy ilçesi doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi bu ilçede tamamladıktan sonra yüksek okulumu da Amasya'da okudum. Elektrik bölümü mezunuyum. 1980 yılında askerlik görevimi kısa dönem yaptıktan sonra yurdumuzun değişik illerindeki çimento fabrikalarında görev yaptım. En son İstanbul'daki Özel bir çimento fabrikasında çalışırken emekli oldum. Yine aynı çimento fabrikasında halen görev yapmaktayım. Özel bir TV kanalında görev yapan 26 yaşında bir oğlum ve üniversite sınavlarına hazırlanan 19 yaşında bir kızım var, canım eşim ev kadını.
- Minyatür maket/model hobisine ne zaman başladınız? Bu konu ile ilgili eğitim aldınız mı?
2010 yılında başladım. Çok kesin tarih veriyorum çünkü bu tarihten önce minyatür hakkında ne bilgim ne de ilgim vardı. Can sıkıntısı ile yaptığım küçük bir kül tablası, sigara paketi ve memleketteki baba evimin maketi ile başladım. Bunlardan sonra kızımın odasını, evimizin salonunu yaptım baktım bende gizli olan bir yetenek varmış... :) bunu ortaya çıkarttım. Üç yıl içerisinde de 150 civarında minyatür-maket yaptım...
Bu konuda hiçbir eğitim veya kurs almadım. Gerek bizim sitelerden gerekse yabancı sitelerden bu konuda bulduğum görselleri inceleyerek bakarak yapmaya çalıştım. Ama kopyacılık kesinlikle yok 150 civarındaki eserimde iki tanesi başka gördüklerime benzer fakat diğerleri kesinlikle hayal ürünümdür. Yaptığım minyatüre benzer minyatür veya ortam kesinlikle göremezsiniz. Eğer benzer minyatür görecek olursanız onu da kesin ben yapmışımdır. :)
- Minyatür maket/model hobisinin size göre en zor ve en kolay yanlarını sorsak nasıl bir cevap alırız ve tabi ki nedeniyle birlikte ? :)
En rahat ve en kolay yaptığım minyatür maketler kendim için yaptıklarım. Yani sipariş değilde tamamen benim zevkime, benim isteklerime göre yaptığımda çok güzel ve detaylı yapıyorum. Fakat özel sipariş olunca durum değişiyor yaparken daha zorlanıyorum. Çünkü karşımdakinin fikirlerine göre dizayn etmek zorundayım, onun istekleri önemli. Ona göre malzeme alıyorum, ölçüler, yerleşimler hep sipariş isteğine göre oluyor. Mesela bir koltuk yapacaksam mutlaka başka kumaş, başka renk araştırıp bulup yapıyorum.
Sanırım anlatabildim yani kendime göre yaparsam elimde ne malzeme varsa onları kullanıyorum, sipariş olursa araştırma, uygulama ve titiz çalışma gerekiyor.
Evet, üç yıl içerisinde üç sergi açtım. Hepsi İstanbul'da. İlk sergim Koçtaş AVM, ikinci sergim Beylicium AVM'de, üçüncü sergim ise WhiteCorner AVM'de .
2013 yılında da sergi açmayı düşünüyorum. Yer ve tarih konusunda karar veremedim. Eğer böyle bir kararım olursa zaten blogumda mutlaka önceden duyuru yapıyorum.
- Açtığınız sergilere ilgi nasıldı? İnsanlar nasıl tepkiler veriyor? Başınıza gelen ilginç bir anınız var mı?
Açıkçası böyle bir sanatı yapan yurdumuzda çok az, hele sergi açan benim bildiğim yok. Bu nedenden dolayı sergime gelenler hayretler içerisinde minyatürlerimi tek tek inceliyorlar. Hayranlıklarını, beğenilerini ve şaşkınlıklarını direk bana iletiyorlardı. Nasıl yaptığımı, nelerle yaptığımı öğrenmek istiyorlardı.
Sergimde en çok sorular ve merak edilen şey, benim iç mimarlık veya tasarımla ilgili bir yüksek okul mezunu olup olmadığımdı. Elektrikle uğraşan teknik bir eleman olduğumu söyleyince beni daha çok takdir ediyorlardı.
En ilginç şeyi ilk sergimde yaşamıştım. Sergimi tesadüfen duyan ve aslen Hollandalı olan oyuncak ustası Theo Dede gelmişti. Uzun yıllar Türkiye'ye gelip gitmiş, Türkçeyi bilen ve son zamanlarında Sunay Akın oyuncak müzesinde çocuklara ahşap oyuncak boyama etkinlikleri düzenlemiş. Fakat illet kanser hastalığına yakalanmıştı. Kanser ilerlemiş 3 ay gibi ömrü kaldığı söylenmiş. Son olarak Türkiye'ye gelerek eş dostu ile vedalaşmış ve sergime de gelmesi kısmet olmuştu. Tüm eserlerimi tek tek detaylı olarak inceledi ve bana şöyle bir laf söyledi "sizi tebrik ediyorum bir yıl içerisinde siz bu eserleri yaptı iseniz, üç dört yıl sonra neler yapacağını tahmin edemiyorum" demişti, onun bu tespitini gerçekten şu an gerçekleştiriyorum. Her yaptığım eserde detaylar, işçilikler, objeler çoğalarak devam ediyor. Theo Dede'nin iki ay sonra vefat ettiğini kızından öğrendim.
- Hüzünlü bir anı gerçekten. Peki blogunuzdan takip ettiğimiz güzel minyatürleri yaparken sizi en çok ne zorluyor? Mesela pek çok farklı malzeme kullanıyorsunuz.. Bu malzemeleri tedarikte zorlanıyor musunuz? veya bunun gibi başka engeller çıkıyor mu karşınıza?
Minyatürlerimi yaparken en çok yerimin dar olması beni çok zorluyor. Yani bir atölye ortamım yok, evimizde fazladan oda da yok, mutfakta çalışıyorum. Eşim akşamları mutfaktan çıkar ben malzemelerimi toplar mutfağa girerim. Tüm çalışmalarımı mutfak masasında yaparım. Ahşap işlerinde testere matkap falan kullanamıyorum, malum aşırı toz olayı olur ve eşim inanın beni bir daha mutfağa koymaz. :) Tozutmayacak şekilde maket bıçağı veya çok ince uçlu testere ile veya ahşap değil de kartonu seçmek zorunda kalıyorum. Bir de büyük boyutlu siparişleri kabul edemiyorum yani çalışma ortamım beni çok zorluyor.
Malzeme konusunda hiçbir sıkıntım yok, öyle özel bir malzeme kullanmıyorum. Elime ne geçerse incik, boncuk, ıvır zıvır her şeyi değerlendiriyorum. Ekstra bir malzeme lazım olursa da İstanbul ortamında çok kolay temin ediliyor. Bir de internette de yok yok her şeyi online alma imkanınız da var.
- Minyatür maket/modelcilikte detaylar ne derece önemli?
Minyatürdeki detaylar çok önemli. Yaptığım bir çalışmada, mesela dikiş atölyemde en çok dikiş makinası dikkat çeker, bunun nedeni de detaylardır. İstesem şöyle kabaca dikiş makinasına benzeyen bir obje yapabilirdim. Ama ben ipliğinden iğnesine kadar tüm detayları yapıyorum. Minyatürüme bakan dikkatli incelediğinde "aaaa miniçik makina yapmış üzerinde küçük makara ve ipi var hatta makinanın ucunda iğnesi bile var" diye detayları inceliyorlar. Yani yapılan eserdeki detaylar izleyicinin daha çok dikkatini çekiyor, takdirini kazanıyorum.
- Benim için en favori çalışmanız "Güneş Sineması" adlı yazlık sinema çalışmanız. O çalışmanızı gördüğümde yer verdiğiniz detaylar karşısında şaşkınlığımı gizleyememiştim. Sizin için en beğendiğiniz çalışmanız hangisi ve tabi ki neden?
Özellikle son zamanlarda yaptığım tüm çalışmalarımı beğeniyorum. Fakat benim ilk beğenimi kazanan Yöresel ev minyatürümdür. Özel bir sipariş üzerine yapmıştım. Samsun yöresine ait cumbalı bir evin oturma odası idi. Bu eserimde cumbalı kısımda sediri, yerde yine sedir ve yer sofrası, sofrada özellikle balık tava, sofra yanında semaver çay, kuzine soba ve sobada pişen mısır ekmeği, duvarda saz ve Orhan Gencebay'ın resmi ve daha nice detaylar vardı. Şu an bu eserim yeni açılışı yapılan SAMSUN KENT MÜZESİ'nde camekan içinde gelenlere sergilenmektedir. Minyatüre başlamamın ikinci yılı içinde bir eserim müzede yerini aldı benim için gurur verici bir olay...
Özden Bey'in Bahsettiği ve Samsun Kent Müzesinde Sergilenen Çalışması. Kuzine Soba, İçinde Pişen Ekmek, Sofra, Saz... Detaylar Muhteşem... |
Oturma Köşesi, Saz, Perdeler, Pencereler Müthiş. |
Özden Bey'in Yöresel Ev Çalışmasının Genel Görünüşü. Seyrine Doyum Olmuyor Gerçekten... |
- Yaparken en çok zorlandım dediğiniz çalışmanız hangisi?
Bu işi bana zorla yaptıran yok veya bir yerde maaşlı çalışıp da sen bunları yapacaksın diyen yok. :) Yani kendi istediğim çok severek yaptığım bir iş olduğu için inanın hiçbir çalışmamda zorlanmıyorum. Zorlanmayı bırakın bir an evvel bitse de karşıma alıp yaptığımı önce ben izlesem diye can atarım ve yaptığım her işi de önce kendim beğenmişimdir.
- Blogunuzu takip ettikçe insan, sizin gibi güzel modeller ortaya çıkarmak istiyor. Minyatür maket/modelciliğe başlamak isteyen kişilere tavsiyeleriniz nelerdir? Nasıl bir yol izlemeliler? Nelere dikkat etmeliler?
Bu hobiye başlamak isteyenler kesinlikle sabırlı, sakin yapılı ve el becerisi, yeteneği olanlar yapmalıdır. Açıkça maymun iştahlı olanların yapamayacağı bir uğraştır.
Önce çok yakın çevrelerinde gördükleri objelerin benzerlerini yapmaya çalışsınlar. Mutlaka ilk yaptıklarında zorlanacaklar veya pek orjinaline benzemeyen objeler ortaya çıkabilir ama bıkmadan, usanmadan, sabırla yapmaya devam etsinler. Çünkü yaptıkça el becerileri artar ve güzel objeler ortaya çıkartırlar.
En çok dikkat etmeleri gereken konu ise objelerin boyutları, yapılan bir eserde tüm obje boyutlarında aynı oranlarda küçültmelerinin yapılmasıdır.
- Ülkemizde sizin gibi bu hobiye gönül vermiş takip ettiğiniz kişiler/bloglar var mıdır?
http://www.liliminidreamfactory.com, http://minyamanya.blogspot.com, http://aslibayulgen.blogspot.com gibi bloglar var. Maalesef öncede belirtiğim gibi minyatür hobisi ile uğraşanlar çok az. Minyamanya blog sahibi sayın Nihat Bey çok güzel eserler yapıyordu fakat yaklaşık yedi aydır minyatür yapamıyor. Yapım aşamasında ahşap malzeme keserken iki el parmaklarını da testereye kaptırmış ve tedavisi hala devam etmektedir. Kendisini sizin vesilenizle buradan tekrar geçmiş olsun diyorum.
- Mintayür Maket/modelcilik adına sizin ilerisi için aklınızda düşündüğünüz farklı ilginç projeleriniz olacak mı? Olacaksa bize bunlardan bahsedebilir misiniz ya da en azından ipucu verir misiniz? :)
Hep bir köy yaşantısı, köy ortamı yapmak istemişimdir. Ama bu çok büyük bir proje olur. Evleri, tarlaları, bağları, bahçeleri ile bir köy ortamı. Çalışan insanlar, süt sağan kadınlar, otlayan hayvanlar, buğday kesenler, biçer döverler, traktörler, çelik çomak oynayan çocuklar. Yani yapım aşamasında kesinlikle çok daha fazla detayları ekleyebileceğim bir eser yapmayı çok arzu ediyorum. Bunun için bir atölye ortamı ve gönüllü yardımcılarım olması gerekecek..:))
- Bu hayalinizi okuduğumda gözlerimin önünde canlanan detaylar karşısında ben de açıkçası heyecanlandım. Çok güzel bir proje olur. Diğer soruma geçecek olursam, Eminim pek çok yabancı blog da takip ediyorsunuzdur? Ülkemizdeki minyatür maket/modelicilikle yurt dışındakini karşılaştırdığımızda farklılıklar nelerdir?
Kesinlikle yabancı bloglar da çok fazla var. Özellikle İspanya, Brezilya ve Almanya'da baya yaygın. Böyle bir karşılaştırma yapmama gerek yok. :)) Kıyaslayacak pek kimse yok ki. Hatta bizimkiler yurt dışından objeler sipariş verip getirtiyorlar ve onları dizayn ederek minyatür yapmaya çalışıyorlar. Aslında yapılamayacak hiç bir obje yok, teknoloji harikası şeyler değil ki yapamayalım, benzeterek, bakarak kesinlikle yapılır ve yapmamızda lazım.
- Uğraştığınız başka hobileriniz var mı?
Çok detaylı, kapsamlı ve aşırı oyalayıcı bu hobiyi yapan birinin başka hobilere yönelmesi çok zor. Mesela ben rölyefçilerin yaptıklarını çok beğeniyorum harika bir sanat ama kendi işlerimden, kendi siparişlerimden fırsat bulup bir rölyef yapamıyorum, ama küçük küçük de olsa birkaç deneme yapacağım. :)
- Röportaj teklifimizi kabul edip sorularımıza cevap verdiğiniz için teşekkürler... Sizin gibi bir ustayla tanıştığımız için ve okuyucularımızla da bunu paylaştığımız için mutluyuz...
Murat bey ben de sizlere tekrar teşekkür ediyorum, inanın sizin kadar bende mutlu oldum. Sağlıcakla kalın, Küçük Şeylerle mutlu olun ..:))
Murat bey merhaba; Ya kusura bakmayın, birtakım yoğun geçen özel iş tempom vardı yayınınıza yorum yazamamıştım. Bende sizin şahsınıza teşekkür ederim. Bloğunuzda yer verdiniz, emek sarfettiniz, yayınladınız çok sağolun.:) İyi gün dileklerimle....
YanıtlaSilÖzden bey merhaba, Hiç önemli değil. Asıl biz teşekkür ederiz. Zaman ayırıp söyleşimize katıldınız. Sizi ve sanatınızı daha çok insana tanıtma fırsatı verdiniz bize. İyi günler..
SilOldukça keyifli,özen isteyen üstüne kültürümüze yansımaları bulunan bir insanı blogunuzda tanıtmanıza çok sevindim.Özden Bey'e kolaylıklar diliyorum ve İnşallah atölye kurabilir.
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkürler. Böylesine müthiş işler çıkaran bir insanı tanıtmaktan gerçekten bende röportajı yaparken çok mutlu olmuştum. Özden Bey çalışmalarına son hız devam ediyor. :)
Sil