Fullmetal Alchemist, Hiromu Arawaka’nın 27 ciltlik güzel ve müthiş mangasıdır. Bugünkü yazımda siz okuyucularım için Fullmetal Alchemist mangasının genelini ve 1. cildi olan Çelik Simyacı sayısını inceleyeceğim. Fullmetal Alchemist son derece eğlenceli, bir o kadar da farklı bir manga yani bir Japon çizgi romanı. Bana sorarsanız biraz sonra anlatacağım sebeplerden dolayı kesinlikle takip edilmesi gereken bir manga. Ülkemizde Akılçelen Kitaplar tarafından çıkarılan Fullmetal Alchemist, orjinalinde sonlanmış bir eser.
Bu kısa girizgâhtan sonra kısaca bu manganın konusundan bahsedip, 1. ciltte bizi neler bekliyor ona geçeceğim.
Fullmetal Alchemist mangasında, simyacılıkta ün salmış Elric kardeşlerin atılacağı maceralara eşlik edeceğiz. Elric kardeşlerden Edward Elric bir devlet simyacısı ( detaylar manganın kendisinde ) ve oldukça yetenekli bir simyacı. Kardeşi Alphonse Elric ise devlet simyacısı olmamasına rağmen abisine taş çıkartacak cinsten bir simyacı. İki kafadarımız detaylarını 1. ciltte öğreneceğimiz büyük ve yapılması güç bir simya deneyinden sonra bazı bedeller ödüyorlar. Mesela Edward Elric sol kolunu ve sağ bacağını kaybediyor. Kitabın kapağında zırhlar içinde gördüğümüz Alphonse Elric’in ise neden ve nasıl o halde olduğunu 1. ciltte öğreniyoruz. Bu detaydan çok bahsetmek istemiyorum. Elric kardeşler, simya bilimi için önem arz eden ve kaybettikleri uzuvlarını kendilerine geri kazandırabilecek güçte olan felsefe taşını arayacaklar, biz ise onlara bu maceralarında 27 cilt boyunca eşlik edeceğiz. Hemen belirtmem gerek bu mangadaki simya, gerçek hayattaki simyadan biraz daha farklı. Bu simya büyü de içeriyor.
Hemen 1. cilt olan Çelik Simyacı’dan da kısaca bahsetmem gerek. Kitabımız 4 bölümden oluşuyor. Bölümler şunlardır;
1.İki Simyacı
2.Hayatın Bedeli
3.Kömür Madeni Kasabası
4.Trende Savaş
İlk iki bölümde Elric kardeşler, Leto dini denilen bir dini kullanarak yaymaya çalışan, güneş tanrısı Leto’nun elçisi adıyla anılan Başpapaz Cornello ile uğraşacaklar. Bu dinden ve Başpapaz Cornello’nun yaptığı ve adına mucizevi güçler dediği şeylerden şüphelenen Eric Kardeşler, başpapazın aslında simyadan başka bir şey yapmadığını ve simyanın kanunlarına da aykırı hareketler yaptığını anlayarak Cornello’nun peşine düşüyorlar ve hikaye bu şekilde devam ediyor. Başlarına türlü türlü olaylar gelen kafadarlarımız, bizi eğlenceli ve aksiyon dolu sahnelerle başbaşa bırakıyor.
Simyanın kanunları demişken çok kısa değinmek istiyorum. Simya yaparken uyulması gereken iki temel kanun var. Birincisi kütlenin korunumu yani kütlesi 1 olan bir şey, ancak kütlesi 1 olan başka bir şeye dönüşebilir. İkincisi ise öz nitelik kanunu yani sıvı bir madde ancak sıvı bir maddeye dönüştürülebilir. İşte buna Fullmetal Alchemist'te "Eşit Takas" diyeceğiz. Yapılan simya "Eşit Takas"a aykırı olamaz. Bunu da anlatıp rahatladıktan sonra yazıma diğer bölümlerle devam edeyim.
Simyanın kanunları demişken çok kısa değinmek istiyorum. Simya yaparken uyulması gereken iki temel kanun var. Birincisi kütlenin korunumu yani kütlesi 1 olan bir şey, ancak kütlesi 1 olan başka bir şeye dönüşebilir. İkincisi ise öz nitelik kanunu yani sıvı bir madde ancak sıvı bir maddeye dönüştürülebilir. İşte buna Fullmetal Alchemist'te "Eşit Takas" diyeceğiz. Yapılan simya "Eşit Takas"a aykırı olamaz. Bunu da anlatıp rahatladıktan sonra yazıma diğer bölümlerle devam edeyim.
Buradaki olayı bitiren Elric Kardeşlerimiz, daha sonra trenle yola çıkıp 3. bölümün geçeceği “Kömür Madeni Kasabası”na varırlar. Burada onları baskıcı bir yönetim ve ezilen insanlar karşılar. Geceyi geçirecek yer arayan kafadarlarımızın buldukları han sahibiyle giriştikleri pazarlık sahneleri çok eğlenceli. :) Bu bölgenin yöneticisi Üsteğmen Yoki, geçimini kömür madenlerinden sağlayan bölge halkına baskı uygulayarak, ağır vergiler alarak, onlara cezalar vererek bunaltmıştır. Zaten bu adam çıkar ve mevki için her pisliği yapabilecek bir tiptir. Edward Elric’in bir devlet simyacısı olduğunu öğrenen Yoki, bunu fırsat bilerek Edward Elric’e yakınlık gösterir. Çünkü orduda ilerlemek ve üst kademelere çıkmak istemektedir ve devlet simyacılarının orduyla sıkı bağlantılarının olduğunu bilmektedir. Bu bölümde Elric Kardeşler, baskıcı Yoki’ye çok güzel bir ders verecekler. Ayrıca Edward’ın bu bölümde yaptığı simya görülmeye değer ve herkesin isteyeceği cinsten. Gizemli oldu farkındayım ama okuma zevkinizi kaçırma gibi bir niyetim yok. :)
Son bölümümüz “Trende Savaş”ta, “Kömür Madeni Kasabası”ndaki işlerini bitiren Elric kardeşler felsefe taşı arayışlarındaki sonraki duraklarına doğru tekrar trenle yola çıkarlar. Beni sesli güldüren bu bölümde, Edward’ın trenin kaçırıldığını öğrenmeden önceki sahneleri inanılmaz komik. Mavi Çete adlı bir örgüt tarafından kaçırılan trende Elric kardeşlerin, trendeki haydutları temizleme maceralarına şahit oluyoruz. Kitabımız bir sonraki ciltte tanıyacağımız bir başka simyacı ile sona ererek bizi meraklandırıyor.
Fullmetal Alchemist’in 1. cildi Çelik Simyacı, son derece eğlenceli bir cillti. Hiç bir sayfasında sıkmadı. İnanılmaz derecede akıcıydı. Merakla bir sonraki sayfada ne olacak diye insanı heveslendiren bir sayıydı. Bu ciltten edindiğim izlenimden yola çıkarak serinin genelinin de böyle olduğunu tahmin etmek zor değil. Farklı, eğlenceli, sürprizlere açık bir manga. Bu mangaya mutlaka bir şans vermelisiniz. Özellikle hiç manga okumamış kişiler için son derece uygun bir manga. Ben herkese tavsiye ediyorum.
Siz de Fullmetal Alchemist ile ilgili görüşlerinizi yorum olarak yazarak yazıya katkıda bulunabilirsiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder