Bir de Baktım Yoksun!

Can Yayınlarından çıkan Yekta Kopan kitaplarından “Bir de Baktım Yoksun” adlı öykü kitabı 2010 Haldun Taner Öykü Ödülü’ne layık görülmüş bir kitap.

Kitap, Sarmaşık, Portobello 22, Kırmızı, Battaniye, Kertenkele ve İyi Uykular adlı 6 tane hikâyeden oluşuyor...

Sarmaşık adlı hikâyesini yazar kitabın arka kapağında şöyle anlatıyor; “Çocukluk düşlerinden yapılmış bir evin gölgeleri içinde babanın hayaletiyle karşılaşmak…” Goncagül adlı kedinin kaybolmasıyla başlıyor hikâye. Korkular, özlemler paylaşılıyor hikâyede.

Portobello 22 adlı hikâyeyi yazar şöyle anlatmış; “George Orwell’in evinin önündeki kaldırımda oturup Tanpınar okurken zamansız sevgiliyle karşılaşmak…” Kitabın arkasını okurken hikâye bu cümleden dolayı dikkatimi çekmişti ama bu hikâyede hayal kırıklığına uğrattı beni.

Kırmızı adlı hikâyeyi yazar şöyle anlatmış; “Kuledibi’nde, her şeyin bir Hopper çizimi elde edebilmek için harcamış bir adamla karşılaşmak…”

Battaniye adlı hikâyeyi yazar şöyle anlatmış; “Ölüme çeyrek kala, bir balık lokantasında küçük kızının yetişkin haliyle karşılaşmak…” Hüzün kokan bir hikâye.

Kertenkele adlı hikayeyi yazar şöyle özetlemiş; “Cinayetle kaza arasındaki bulanıklığa sığınırken, bir evcil hayvan dükkanında vicdan azabıyla karşılaşmak…” Eksik bir ilişki, garip bir ölüm.

İyi Uykular adlı hikayede ölen babasının ölümüyle yüzleşme var aslında.

Karşılaşmalar kitabı olarak tasvir etmiş Yekta Kopan kitabını. Karşılaşma hikâyelerini mi sevmedim, Yekta Kopan’ın tarzını mı sevmedim karar veremedim.

Siz de sevip sevmediğinizi yorum yaparak bizimle paylaşabilirsiniz.