5 Şubat 2017 Pazar

ŞARAP,TİLKİ,ASLAN ve EŞEK

Bu dörtlünün arasında nasıl bir bağ olabilir?

Alkol alan herkesin sonuna kadar okumasını öneririm.

Size bir anımı anlatacağım.

İzmir Atatürk Lisesinde fizik dersindeyiz. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın, öğretmenimiz Sebahattin Öktem, dersem çok kişi tanımaz. Çünkü bütün öğretmenlerimizin bir lakabı vardı. PÜF dediğimde herkes, çok kişi tanır. Yiğit namı ile anılır derler. :) Namı diğer “PÜF”. Saygı ve hürmetle anıyorum, bu değerli hocamı.


Konuları çok güzel anlatır, yazılıları kitap defter açık yapardı.

Eğer siz konuyu anlamamışsanız sorduğu soruların “PÜF” noktasını kaçırıp kırık not alırdınız. Fizik desinin ağır, sıkıcı olduğu anda, dikkatlerin dağıldığını fark ettiğinde bir virgül koyardı. Birimize takılır, bir tebessüm ya da kıssa sıkıştırırdı araya...

Bir gün notları çok düşük olan bir arkadaşımızın yaptığı bir işten sonra  "FEVKALADE" dedi. Sonra tebessümle bize dönüp demişti ki; Fevkaladeyi  basit bir örnekle nasıl tarif edersiniz. Sınıfta her kafadan bir şeyler çıktı. Püf hiç birini beğenmedi.


Bakın çocuklar dedi. “Ağaç alalade, İnek alalade. Vakka ki inek ağaca çıktı. O fevkalade.” Arkadaşınız bence böyle bir başarı gösterdi. Hiç beklemiyordum dedi.

Başka bir gün sınıfa girdi. Elinde bir gazete, üst sayfadaki haberi sınıfa doğru tuttu. Bakın çocuklar bu olay var ya  tam dün okuduğum kutsal kitaplardan hikayeye çok uygun. Size anlatayım dedi.

Üzümün hikayesini anlatayım size.

Üzüm var ya her eve girmiştir. Kapısından  sokmasanız, pencereden girmiştir. Üzüm bütün kutsal kitaplarda adı geçen az sayıda çok faydalı bitkiden biridir.


Evimize hiç girmedi diyemezsiniz. Belki armut, elma, kavun , karpuz vs. hiç girmemiş olabilir ama Üzüm allem kalem etmiş, şekilden şekile girmiş, bin bir surat olarak bir şekilde yolunu bulup girmiştir.

Yaprağını göndermiştir sarma olmuştur. Kütüğünü gönderip ateş olmuştur. Koruğunu gönderip şurup, yaşını gönderip soframızda bulunmuştur. Yaş olmadı kurusunu almışızdır. Olmadı sirke olup girmiştir, olmadı pekmez, olmadı şıra, olmadı pestil, olmadı şarap.

Bağ kütüklerinden odun kömür, bağ budamlarından filizlerini hayvanlarımıza yem olarak girmiştir. Kısaca yaprağından çöpüne her şeyi ile çok faydalı bir bitkidir.

Hikaye bu ya, üzüm henüz yaratılmamıştır. Tanrı kullarına bir üzüm çekirdeği gönderir. Bunu size emanet ediyorum. Bu tohumu toprağa dikeceksiniz. Çok iyi bakacaksınız. Yaprağından, gövdesinden meyvesinden bütün canlılar faydalanacak. Bunu ilk size veriyorum demiş.

Çekirdeği alan köylüler hemen dikmişler. Düzenli ve özenli şekilde bakıyorlar. Gün geliyor tohum yeşeriyor. Bir yaprak iki yaprak derken buruşup kurumaya  başlıyor.

Ahali ne yapsa ne etse olmuyor. Her gün daha kötüye gidiyor. Telaş içinde sağa sola koşuşturuyorlar. Dualar ediyorlar yalvarıyorlar. Olmuyor. Derken köyden biri rüya görüyor. Rüyasında bir ses  asmanın kurumaması için bir tilki bulun...


...kanını bitkinin dibine akıtın. Bitki canlanacak diyor. Köylü koşup rüyasını anlatıyor.

Kimi saçma diyor. Kimi yanlış. Ama sonunda bir tilki bulup kanından akıtıyorlar. Gerçektende bitki kısa sürede kendini toparlamış ve yeni sürgünler vermeye başlamış.

Aradan biraz daha zaman geçiyor. Bitki tam üzüm salkımlarının çiçekleneceği sırada yine buruşup kurumaya yön veriyor. 

Ahali hemen dualar etmeye, rüyalara yatmaya başlıyor. İlerleyen günlerde yine bir rüyada, bir aslan bulun kanını akıtın diye söyleniyor.

Köylüler hemen bir aslan bulup kanını akıtıyorlar. Asma canlanıp salkımlar irileşmeye başlıyor. Üzümle koruk iken henüz olgunlaşmadan asma yine kurumaya başlıyor.

Köylülerden dualar rüyaya yatmalar derken yine bir ses bir yaşlı eşek kesin kanını akıtın diyor. Köylüler hemen bir eşek bulup kanını akıtıyor.


Asma canlanıyor. Üzüm oluyor. İnsanlığın hizmetine giriyor.

Kütüğünden odun yapıp ısınıp yemeğini pişirebiliyor.

Yaprağından yemek yapılıyor.

Koruğundan şerbet...

Üzümünü yaş yiyor, kuru yiyor, komposto hoşaf yapıyor, şıra, pekmez yapıyor, pestil yapıyor, sirke yapıyor derken akkollü içecek de yapıyor. Çok faydalı olan bu bitkiden en son ürün şarap, üzümün tüm ürünlerini tüketin ama alkollu içecekleri alırken hikayeyi unutmamanızı öneririm.

Masanızdaki arkadaşların da durumlarını kontrol etmekte fayda var. :) :)

Asma yetişirken verilen üç hayvan kanı sadece alkollü içeceklerin oluşumunda katkısı olmuş. Üzümün diğer güzellikleri toprak, gübre ve sudan çok faydalı besinler olmuş. Afiyetle tüketin.

ANCAK ALKOLLÜ İÇECEKLERE GELİNCE.

BOŞ YERE HİÇ İÇMEYİN DERİM.

AMA içerseniz ÜÇ HAYVANI UNUTMAYIN.

ALKOLÜ AZ İÇEN İLK ANDA TİLKİ GİBİ KURNAZ ZANNEDERMİŞ KENDİSİNİ,

BİRAZ DAHA FAZLA KAÇIRAN

KENDİSİNİ ASLAN ZANNEDERMİŞ SAĞA SOLA SALDIRIRMIŞ.



BİRAZ DAHA FAZLA KAÇIRAN.

İSE ORTADA YAŞLI EŞEK GİBİ SÜRÜNÜRMÜŞ. :)

Her Şey Gönlünüzce Olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder