8 Mayıs 2014 Perşembe

The Amazing Spider-Man Klasik 1

Bugün sizlere “Öncelikle okumak istediğim 8 çizgi roman” yazımdaki çizgi romanlardan biri olan “The Amazing Spider-Man Klasik 1” adlı çizgi romandan bahsetmek istiyorum.

amazing spider-man klasik cilt 1

Süper kahraman çizgi romanları çoğunlukla, adına “Comics” denilen Amerikan çizgi romanlarını akla getirir. Hatta ilk akla gelen iki Amerikan çizgi roman yayınevi “Marvel ve DC comics” şirketleridir ki, bu yayınevleri bünyelerinde yüzlerce seri, onlarca süper kahraman barındırır. İşte bende ilk aşamada bu karışıklıktan ve bu çizgi romanların ülkemizdeki yayınlarının düzenli olmamasından endişeyle süper kahraman çizgi romanlarından ziyade farklı çizgi romanlara yönelmiştim. Ancak bir yandan da örümcek adam, Süperman, Batman, Hulk gibi karakterlerin çizgi roman serilerini okumak da istiyordum. İşte, The Amazing Spider-Man Klasik Cilt 1’i Balıkesir’de kitapçıda gezerken elime alıp incelememle bu bekleyişin gereksiz olduğunu anlamam da böylece bir oldu. 

Çünkü birazdan anlatacağım çizgi romanın beni kendisine çeken biraz özel bir durumu var. :) Nedir mi?
Güzel dilimize Gerekli Şeyler tarafından kazandırılan “The Amazing Spider-Man Klasik 1”, Örümcek Adam’ın ilk kez göründüğü çizgi roman dergisi “Amazing Fantasy #15” ve daha sonra çok sevilmesiyle kendi çizgi roman dergisine sahip olduğu “The Amazing Spider-Man #1 - #10” arasındaki sayıları içeren bir cilt. Buradaki çizimler ve hikayeler 1962 senesine uzanıyor. İşte beni, bu yayını alıp okumaya sevk eden en önemli etken bu. Yani bir süper kahramanın ilk sayısını ve sonrasında süregelen maceralarını bu şekilde takip edecek olmak. 

Bu çizgi roman, Örümcek Adamımız namı diğer Peter Parker’ın nasıl Örümcek Adam olduğunu, süper güçlere nasıl sahip olduğunu anlatan hikayeyle başlıyor. Bu anlamda da tarihi bir sayı gerçekten. Tabi ki günümüzdeki sayıların çizimleri ve hikayeleri ile karşılaştırdığımızda, çizimler ve hikayeler çok basit ve yüzeysel olarak gözükse de, çizildikleri ve yazıldıkları yılları yani 1960’ları düşündüğünüzde birer şaheser oldukları kesin. 

Örümcek Adam’ı tanıdığımız “Amazing Fantasy #15” sayısından sonra Örümcek Adam o kadar çok tutuluyor ki, kahramanın yaratıcısı Stan Lee ve çizeri Steve Ditko, Örümcek Adam’ın kendi dergisine sahip olması gerektiğini düşünüp “The Amazing Spider-Man” dergisini çıkartmaya başlıyorlar. Böylece Örümcek Adam, çizgi roman tarihindeki yerini almış oluyor. #1 ve #10 sayılarında ise her bölümde farklı bir hikaye ve farklı süper kötülerle mücadelesinde Örümcek Adam’la birlikte oluyoruz. Zaman zaman Marvel evreninin diğer süper kahramanları ile de karşılaşıyoruz. Mesela “Fantastik Dörtlü” gibi. :)

Tabi ki süper kahramanın olduğu yerde bir de süper kötüler olmalı ki, süper kahramanlar anlam kazansın değil mi? Akbaba, Kum Adam, Dr. Ahtapot, Kertenkele, Dr. Doom, İş Bitiriciler, Elektro gibi kötüleri de tanıma fırsatına sahip oluyoruz. Akbaba’nın nasıl uçtuğunu, Kum Adam’ın sahip olduğu özellikleri nasıl kazandığını, Dr. Ahtapot’un, filmden de hatırlayanlar olacaktır, Otto Octavius’un nasıl Dr. Ahtapot olduğu maceraları da yine bu ciltte bulmak mümkün. Siz de benim gibi, süper kahramanların ilk maceralarını merak edenlerdenseniz, “The Amazing Spider-Man Klasik 1” bu açıdan önemli bir yayın. Üstelik bu cildin 2.si de dilimize kazandırılmış durumda.

Son olarak kapaklardan bahsetmeden yazımı bitiremeyeceğim. “The Amazing Spider-Man Klasik 1” çizgi romanında mevcut 11 sayının her birinin orjinal renklerindeki kapakları karton baskı olarak cilde eklenmiş. Bu durum bence çok güzel olmuş. Elinizde bir cilt olmasına rağmen her sayı için de ayrı ayrı kapakları renkli olarak görmüş oluyorsunuz. Ayrıca kapaklarda 1960’lı yıllarda kullanılan heyecan, özendirme, tanıtım ifadelerini okuyunca da açıkçası benim yüzümde güzel gülümsemeler oluştu. Sizde de aynı etkiyi bırakır mı veya bıraktı mı bilemiyorum?

Sözü çok uzatmak istemiyorum. Her sayıdaki maceralardan bahsetmeyeceğim. Bu cilt ile ilgili genel düşüncelerimi sizlerle paylaştım. Siz de konuyla alakalı olarak yazıma yorum yaparsanız yorumlar üzerinden de konuşmamızı sürdürebiliriz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere...

10 yorum:

  1. ÇİZGİ ROMANSA TAM BENLİK!

    Bayıldım buraya...

    Spider-Man ayrı, Zagor ayrı... Daha neler neler var değil mi?

    Yeni öykü serime bekliyorum bu arada, sevgiler! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim. Bu aralar çok sık yazamıyorum ama sırada yeni çizgi roman inceleme yazılarım var. Yorumunuz için teşekkürler.. Yeni öykü serinizi merakla izleyeceğim. :)

      Sil
    2. Murat Bey, haydi ama, en az haftada bir yazı yazmalısınız... :)

      Bu arada ilk bölümü beğenmenize çok sevindim, yorumlarınız değerli, devamı yarın ya da öbür gün. Haftada iki gün yani arkası yarın. :)

      Sil
    3. :) Haklısınız. Biraz Yazalım tarihinde ilk kez bu ay, bu kadar az yazı yazdık. Önümüzdeki ay telafi edeceğim. :)

      Sil
  2. Merhaba. Yorumunuz için teşekkür ederim. Blogumuzu beğenmenize sevindim. Ben de sizin blogunuzu inceledim. Tasarım ve içerik olarak çok hoş bir blog olduğunu düşünüyorum. Makyaj konusu ilgi alanıma girmese de eşime blogunuzdan bahsedeceğim. Teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
  3. Bunu okurken benim de bu cildi elime alırken hissettiklerimi anlatmışsınız. Şahsen ben de bu sayıları okurken daha öncesinde okuduğum Iç Savaş ya da yepyeni bir gün cizgiromanlarindan daha cok zevk aldım. Stan Lee'nin babacan dili ve okuyucuya bir ders vermesi ve steve diktonun güzel çizimleriyle bence bu cilt herkesin zihninde yer etmeli. Ve bence bu yazı da spoiler vermeden coldo cok güzel anlatıyor.

    YanıtlaSil
  4. Bu yazı benim de bu cildi iki hafya okumadan önceki/okurken /okuduktan sonraki hissettiklerime tercüman olmuş. Şahsen Stan Lee'nin babacan dili ve her sayıda okuyucunun bir ders çıkarması da bu cildi almak için iyi sebepler arasında. Ve ikinci cildi okuduktan sonra üçüncü cildin cikmamis olmasi benim için üzücü oldu. Sakın bir çırpıda okumayın!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İki yorumunuzu da yayınladım. Fazla yorumun bir zararı olmaz. :) Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazıyı beğenmenize de sevindim. 3. cildin çıkmamış olması gerçekten üzücü ama ben bir ara hazırlanıyor diye duymuştum. Tabi ki doğruluğundan emin değilim. Ama kesinlikle Gerekli Şeylerin bu seriyi devam ettirmesi gerektiğini düşünüyorum. Umarım yarım bırakmazlar.

      Sil
  5. Ilk yorumum gitmedi zannetigim için bi yorum daha yazdım ama olsun teşekkürler okuyucularinizin ve gizli hayranlarinizin fikirlerini yayinlamaniz güzel birşey ve tabiki şunu diyeceğim ki en kötü ebayden ingilizce edinip devam edeceğim stan lee ve steve ditko ikilisi muhteşem is çıkarıyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim. İngilizce Digital olarak okumaya sıcak bakıyorsanız belki comixology.com sitesinde digital olarak satın alıp okuyabilirsiniz. Üstelik renkli olarak. Bunu belirtmek istedim. Ama umarım gereklişeyler 3. ve 4.ciltleri çabuk yayınlar.

      Sil